TANGO DERSLERİ: KADININ SOL KOLU
Ankara 'da bulunan tango kursu eğitmenleri, tango sırasında kadının sağ eliniz erkeğin istediği şekilde hareket ettiğini, ancak kadının sol kolunun nasıl duracağını kendisinin karar verdiğini belirtiyorlar. Tabii ki bu seçimi yaparken erkeğin de boyu ve duruş pozisyonu da bu karara etkili oluyor. Ancak genel ve sıradan bir duruş pozisyonu olarak, kadının sol kolunun erkeğin sağ omuzunda durması tercih ediliyor.
Günümüzde moda olan bir şekliyle de kadın sol kolunu erkeğin iki omzunu da tamamen kapsayacak şekilde kavrayabiliyor hatta neredeyse erkeğin sol omzunun üzerine kadar uzanabiliyor. Tabii ki böyle bir duruşu gerçekleştirebilmek için erkek ve kadının hemen hemen aynı boylarda olması gerekiyor. Eğer arada bir boy farkı varsa ve kadın daha kısa kalıyorsa, o zaman da kolunu erkeğin sağ omuzu üzerinde tutmayı tercih edebiliyor.
Crypto Dans Stüdyosu - Bahçelievler Tango Kursu
TANGO
Tango sosyal bir üründür. Doğduğu toplumla özdeşleşmiş, onun yazgısını paylaşmıştır. Etki alanını müzikten çok ötelere genişletebilmiş ve bir milletin sosyo-kültürel yaşamının açıklaması olmuştur.
Yöresel bir müzik türü olarak ortaya çıkmış ama uluslar arası bir nitelik kazanmıştır. Belki de hakkında en çok kitap yazılan bir müzik ve dans türüdür tango.
TANGONUN DOĞUŞU
Her kentin müziğinde o yöre insanının kimliğini bulabileceğimiz gibi sokaklarında kendiliğinden doğmuş mırıltıların, seslerin, sevinçlerin ve hüzünlerin herhangi bir melodide somutlaştığını görebiliriz. Aynı şekilde tango da Buenos Aires ve Buenos Aires'linin müziğidir.
19.yy'ın sonlarına doğru Buenos Aires bir tür “yalnız insanlar"ca istila edilmişti. Bu insanlar genellikle şehrin bakımsız kenar mahallelerinde, pansiyonlarda, genelevlerde ve karanlık sokaklarda şarap ve “cana" denilen bir tür şeker kamışı rakısı içiyorlar, şarkı söylüyorlar ve dövüşüyorlardı. Bu alt kültürün baş aktörü “compadre" veya “compadrito" adı verilen kabadayı tipi idi.
Compadrito ve bir fahişe olan partneri pervasız, kışkırtıcı ve heyecan verici, garip bir pas de deux dansı yaparlar. Bu dansın müziğinde, habaneradan bir parça, Arjantin'e özgü milongadan bir parça, nihayet Endülüs ve İtalyan folklorundan bir parça mevcuttur. Bu müziğe ilkel anlamda tango diyebiliriz. Tangonun ilk müzisyenlerinin çoğu nota bilmezdi ve kulaktan çalıyorlardı.
Tango bu günlerde, kapalı ve küçük çevrelerin ayıplanan ve hor görülen müziğidir ve daha çok genelev dünyasında rağbet görmektedir.
1911'de bir liman mahallesi olan Boca'nın müzikli kafelerinde artık tango çalınmaya başlamıştı. Ama oralarda dans edilmez, yalnızca üst tabaka insanları bu aşağı mahallelerin müziğini dinlemeye gelirlerdi. Kentin üst kesimlerine sıçrayan tangonun müzisyenleri de artık daha dikkatlidir ve yeni formlarla halkın karşısına çıkmaktadır.yine 20.yy'ın başlarında Belediye ve Polis Bandoları repertuarlarına birkaç tango parçası sıkıştırmıştır.
devamını oku... Adres: Crypto Dans Stüdyosu - Bahçelievler 3. cad 70. sok (eski 27.sok.) 3/A Bahçelievler-Ankara
Angora Dans Stüdyosu - Kavaklıdere Tango Kursu
TANGO
Son yüzyılda Arjantin' in Buenos Aires şehrinde ortaya çıkmış, halkın sosyal yaşantısını tam olarak yansıtan birdanstır. Gerçek bir yönlendirme ve yönelme dansıdır.Dramatik bir müziğe sahip olan Arjantin Tangosu keskinayak ve bacak oyunlarına sahiptir. Endülüs ve İtalyan folklorundan izler taşıyan tango, 19. yüzyılın sonlarında Arjantin' de ortaya çıkmıştır. Kasvetlive tutkulu görüntüsüyle diğer danslardan ayrılır. Müziği ve kökeni Latin danslarından çok farklıdır.
Arjantin' de doğmuş, çok uzun süre keşfedilememiş hak ettiği yeri bütün dünyanın onu fark etmesiyle almıştır. Her zaman kaba, hırçın bir tarzda olup, hareketli ve canlı ritminin yanı sıra, son derece hüzünlü ve mutsuzdur. Büyük kentte düş kırıklığına uğrayan göçmenlerin kırılan umutları, sıkıntıları, başkaldırıları bu dansla dışa vurulmuştur. O dönemde tango, kapalı küçük çevrelerin ayıplanan ve hor görülen dansıdır. Türkiye' nin tango ile tanışması Cumhuriyet' in kabulünden hemen sonraya rastlar. Medeni hayatta batıya yönelik yenilemelerin arasında dans da gelmektedir. Fakat Arjantin tango uzun yıllar Türk insanı tarafından benimsenmedi. Bunun en önemli nedeni dans stilinin fazla müstehcen bulunmasıydı.
Avrupa' da değişime uğramış stili benimsenmeye başlandı ama yine de bay ve bayan hiçbir zaman gerektiği gibi yakın dansetmediler. Tango ve Türkiye ile ilgili asıl inanılmaz olan, Türkiye' nin dünyada tangonun ulusal bir marş gibi söylendiği tek ülke olması. Ama yine de Türkiye Avrupa Dans Federasyonuna üye olmayan tek Avrupa ülkesi. Ulusal marş gibi söylenen şarkı, 'La Cumparsita' Türkiye'de her düğünün açılış şarkısıdır. Tango sadece bir dans değildir. Tangobir yaşam stilidir. Tango çoğu şairin şu kelimelerle belirtmeye çalıştığı direkt, duyguların dışa vurumudur: " bir kavganın, kutlamaya dönüşebilme inancı“….
Milonga dansı günümüzde yarışmalarda kullanılan Tango dansının temellerini oluşturmuştur.Milonga dansının karakteristik özellikleri olan baş ve omuz hareketleri Tango dansının gelişmesinde etken olmuştur. 20.yüzyılın başlarında Brezilya Sosyetesi arasında küçük kulüplerde milonga yapmak moda olmuştu.Bu yıllarda milonga adı Buenos Aires deki Ghettoları hatırlattığı için yavaş yavaş değişerek yerini Tango' ya bırakmaya başladı. Tango, özellikle Paris' te yaşayan Arjantinliler sayesinde Avrupa' da yayılmaya başladı. Ancak 1907 yılına kadar erotik bulunması ve benzeri sebepler nedeniyle Londra' da çok kabul görmedi. Bir kaç stil değişikliğinden sonra 1912 yılından itibaren Paris ve Londra'da Tango Partileri, Tango Çayları ve profesyonel dansçılar tarafındanTango Şovları yapılmaya başladı. 1920-21 yıllarında Londra' da düzenlene bir Konferans ile Tango standartlaştırıldı ve 30 lar boyunca gelişimine devam etti.
devamını oku... Adres: Güvenevler Mah. Güneş Sokak 1/1 - Şili Meydanı Tunalı-Ayrancı-Ankara
Salsa Ankara Dans Akademisi - Bahçelievler Tango Kursu
Latin danslarının gözdesi Tangoyu, deneyimli
eğitmenler ile kısa sürede etkili bir şekilde öğrenmek için siz de Salsa Ankara
dans okulumuza kayıt yaptırabilirsiniz. Dört farklı salonla 450 metre kare açık
ve kapalı kullanım alanına sahip, 600 öğrencilik kapasitesiyle Ankara'nın en
büyük dans okulları arasında yer alan kursumuzda 12 farklı dans branşında
eğitim alabileceğiniz gibi Arjantin tangosuyla da tanışabilirsiniz.
Her seviyeye ve içinde dans etme tutkusu olan herkese uygun Ankara tango kursu hizmetimizde
başlangıç ve orta seviyeler için uluslararası dans turnuvalarında derece sahibi
eğitmenlerimizden profesyonel ders alabilirsiniz. Daha önce tango da dahil
olmak üzere herhangi bir dans tecrübeniz olmasa bile güler yüzlü ve dans
eğitimi konusunda yeterli tecrübeye sahip tango dansı hocalarımızla kısa sürede
etkili bir eğitim sürecinden geçerek başarılı bir dansçı olabilirsiniz.
Ücretsiz Tango Tanıtım
Dersi
İçinizdeki tango aşkını dışa vurmak ve ister partnerinizle
isterseniz de diğer kursiyer arkadaşlarınızla tango dansının büyüsüne kendinizi
kaptırmak istiyorsanız yapmanız gereken internet sitemizde bulunan başvuru
formunu doldurmak ya da Whatsapp danışma hattından iletişime geçmektir. Tango
dansını etkili bir şekilde gerçekleştirebilmek için tek yapmanız gereken
istekli olmanız ve hevesinizi kaybetmeden birbirinden eğlenceli kurslarımıza
düzenli olarak devam etmeniz. Bu sayede 3, 6 ve 9 aylık periyotlar halinde
düzenlenen tango dersleri ile siz de dikkat çekici performansa sahip
deneyimli bir tango dansçısı olabilirsiniz.
TANGO
Tango dans olarak 19. yüzyılın sonlarına doğru BuenosAires ve Montevideo (Uruguay'ın başkenti) dolaylarında başladı. İlk başlarda bu bölgede yapılan danslardan sadece bir tanesiyken, kısa zamanda popüler olarak sahnelerde, sokaklarda yerini aldı. 20. yüzyılın başlarında tango dansçıları ve orkestraları, Buenos Aires ve Montevideo'dan Avrupa'ya giderek bu dansı yaymaya başladı. Avrupa'da ilk tango çılgınlığı Paris'te başladı ve sonrasında Londra, Berlin ve diğer önemli kentler de bu salgına katıldı. 1920'lere doğru gelindiğinde tango, New York ve Finlandiya'da da önem kazandı. Tango buralara geldiğinde daha az beden teması olacak şekilde değişime uğrayarak “salon tangosu"'na dönüştü.
1929'da bütün dünyayı etkileyen büyük ekonomik buhran ve sonrasındaki siyasi krizler sırasında Tango, anavatanı Arjantin'de de büyük bir düşüşe geçti. 1950'li yıllarda Juan Perón hükümetinin tangoyu bir milli değer ve ulusal gurur meselesi haline getirmesiyle tango tekrar altın yıllarını yaşasa da Perón hükümeti sonrasında Arjantin'de yaşanan askeri diktatörlük, halkın sosyal mekanlarda toplanmasını yasaklaması ve sonrasında ortalığı kasıp kavuran “Rock'and'Roll" çılğınlığıyla tekrar unutulmaya yüz tutmuştur. Tango, bu dönemlerde küçük dans klüplerinde yaşamını sürdürüp 1980'lerde dünya çapında canlanarak tekrar hayatadönmüştür.
Arjantin'in sokaklarında ilk çıktığı dönemlerde ayıplanan, hor görülen bir dansmış tango. Büyük şehre alışamamış göçmenler sıkıntılarını, hüzünlerini atarlarmış bu dansla sokaklarda. Daha sonra ise salonlara girmiş tango ve tüm dünyaya yayılmaya başlamış, Buenos Aires'ten yola çıkarak. Tabii ki tutkusu, hüznü, yaşanmışlığı, anlamı, güzelliği, öfkesi, hırçınlığı da artmış giderek ve artmaya devam ediyor. Artık, dünyanın her yerinde “milonga" denilen gecelerde her gün yüzbinlerce, milyonlarca insan tango yapıyor.
devamını oku... Adres: Bahçelievler Mahallesi Azerbaycan Caddesi No:35 K:1 Bahçelievler-Ankara
devamını oku... Adres: Odabaşı Caddesi Bahar Sitesi Hanımeli Apartmanı 14/1-B Türkkonut Çayyolu-Ankara
Kadının erkeğin iki omzunu da kavradığı bir pozisyon, doğal olarak dans boyunca oldukça yakın bir duruşu teşvik ediyor. Belki bu pozisyonun günümüzde yaygınlaşmasının sebebi de bununla ilgili olabilir. Özellikle eski zamanlarda gidilen tango gecelerinde çoğu kişi aileleri ve çocukları ile birlikte bu etkinlikleri izleyebiliyorlardı. Bu yüzden, dans eden çiftlerin birbirine bu kadar yakın durması hoş karşılanmıyor olabiliyordu. Günümüzdeyse artık daha özel olarak düzenlenen ve sadece eşlerin katılımının gerçekleştiği gecelerde düzenleniyor. Böylece çiftler daha yakın bir dans duruşu ile dans etmekten de ayrı bir keyif almış oluyorlar.
Bazı görüşlere göre ise, kadının kolunu bu kadar uzatmasının, erkeğin dansını olumsuz yönde etkilediği ve genel itibariyle kadının sol kolunun erkeğin üzerinde rahat bir şekilde tutulmasının gerekliliği savunuluyor.
Burada yeniden belirtilmesi gereken konu şu, eğer erkekle kadının boyları birbirine yakın seviyelerde ise, yakın bir duruş ile dans etmek nispeten daha kolay olacaktır. Ancak eğer kadın erkeğin iki omuzunu da kavrayacak şekilde sol kolunu uzatmakta zorlanıyorsa, bundan vazgeçmelidir. Aksi takdirde kolunu yetiştirmek için kendini sürekli parmak uçlarında yükselmiş halde bulabilir ve hem kendisinin hem de dansın dengesini bozmuş olur.
Genel itibariyle tango dansında önemli olan kadının rahat ve esnek bir pozisyonda durabilmesidir. Elbette bazı zamanlarda içinden geldiği gibi hareket ederek farklı pozisyonları tercih edebilir ancak dansın dengesini korumak adına yukarıda bahsedilen konulara dikkat edilmesi gerekecektir.
Günümüzde moda olan bir şekliyle de kadın sol kolunu erkeğin iki omzunu da tamamen kapsayacak şekilde kavrayabiliyor hatta neredeyse erkeğin sol omzunun üzerine kadar uzanabiliyor. Tabii ki böyle bir duruşu gerçekleştirebilmek için erkek ve kadının hemen hemen aynı boylarda olması gerekiyor. Eğer arada bir boy farkı varsa ve kadın daha kısa kalıyorsa, o zaman da kolunu erkeğin sağ omuzu üzerinde tutmayı tercih edebiliyor.
Crypto Dans Stüdyosu - Bahçelievler Tango Kursu
TANGO
Tango sosyal bir üründür. Doğduğu toplumla özdeşleşmiş, onun yazgısını paylaşmıştır. Etki alanını müzikten çok ötelere genişletebilmiş ve bir milletin sosyo-kültürel yaşamının açıklaması olmuştur.
Yöresel bir müzik türü olarak ortaya çıkmış ama uluslar arası bir nitelik kazanmıştır. Belki de hakkında en çok kitap yazılan bir müzik ve dans türüdür tango.
TANGONUN DOĞUŞU
Her kentin müziğinde o yöre insanının kimliğini bulabileceğimiz gibi sokaklarında kendiliğinden doğmuş mırıltıların, seslerin, sevinçlerin ve hüzünlerin herhangi bir melodide somutlaştığını görebiliriz. Aynı şekilde tango da Buenos Aires ve Buenos Aires'linin müziğidir.
19.yy'ın sonlarına doğru Buenos Aires bir tür “yalnız insanlar"ca istila edilmişti. Bu insanlar genellikle şehrin bakımsız kenar mahallelerinde, pansiyonlarda, genelevlerde ve karanlık sokaklarda şarap ve “cana" denilen bir tür şeker kamışı rakısı içiyorlar, şarkı söylüyorlar ve dövüşüyorlardı. Bu alt kültürün baş aktörü “compadre" veya “compadrito" adı verilen kabadayı tipi idi.
Compadrito ve bir fahişe olan partneri pervasız, kışkırtıcı ve heyecan verici, garip bir pas de deux dansı yaparlar. Bu dansın müziğinde, habaneradan bir parça, Arjantin'e özgü milongadan bir parça, nihayet Endülüs ve İtalyan folklorundan bir parça mevcuttur. Bu müziğe ilkel anlamda tango diyebiliriz. Tangonun ilk müzisyenlerinin çoğu nota bilmezdi ve kulaktan çalıyorlardı.
Tango bu günlerde, kapalı ve küçük çevrelerin ayıplanan ve hor görülen müziğidir ve daha çok genelev dünyasında rağbet görmektedir.
1911'de bir liman mahallesi olan Boca'nın müzikli kafelerinde artık tango çalınmaya başlamıştı. Ama oralarda dans edilmez, yalnızca üst tabaka insanları bu aşağı mahallelerin müziğini dinlemeye gelirlerdi. Kentin üst kesimlerine sıçrayan tangonun müzisyenleri de artık daha dikkatlidir ve yeni formlarla halkın karşısına çıkmaktadır.yine 20.yy'ın başlarında Belediye ve Polis Bandoları repertuarlarına birkaç tango parçası sıkıştırmıştır.
devamını oku... Adres: Crypto Dans Stüdyosu - Bahçelievler 3. cad 70. sok (eski 27.sok.) 3/A Bahçelievler-Ankara
Angora Dans Stüdyosu - Kavaklıdere Tango Kursu
TANGO
Son yüzyılda Arjantin' in Buenos Aires şehrinde ortaya çıkmış, halkın sosyal yaşantısını tam olarak yansıtan birdanstır. Gerçek bir yönlendirme ve yönelme dansıdır.Dramatik bir müziğe sahip olan Arjantin Tangosu keskinayak ve bacak oyunlarına sahiptir. Endülüs ve İtalyan folklorundan izler taşıyan tango, 19. yüzyılın sonlarında Arjantin' de ortaya çıkmıştır. Kasvetlive tutkulu görüntüsüyle diğer danslardan ayrılır. Müziği ve kökeni Latin danslarından çok farklıdır.
Arjantin' de doğmuş, çok uzun süre keşfedilememiş hak ettiği yeri bütün dünyanın onu fark etmesiyle almıştır. Her zaman kaba, hırçın bir tarzda olup, hareketli ve canlı ritminin yanı sıra, son derece hüzünlü ve mutsuzdur. Büyük kentte düş kırıklığına uğrayan göçmenlerin kırılan umutları, sıkıntıları, başkaldırıları bu dansla dışa vurulmuştur. O dönemde tango, kapalı küçük çevrelerin ayıplanan ve hor görülen dansıdır. Türkiye' nin tango ile tanışması Cumhuriyet' in kabulünden hemen sonraya rastlar. Medeni hayatta batıya yönelik yenilemelerin arasında dans da gelmektedir. Fakat Arjantin tango uzun yıllar Türk insanı tarafından benimsenmedi. Bunun en önemli nedeni dans stilinin fazla müstehcen bulunmasıydı.
Avrupa' da değişime uğramış stili benimsenmeye başlandı ama yine de bay ve bayan hiçbir zaman gerektiği gibi yakın dansetmediler. Tango ve Türkiye ile ilgili asıl inanılmaz olan, Türkiye' nin dünyada tangonun ulusal bir marş gibi söylendiği tek ülke olması. Ama yine de Türkiye Avrupa Dans Federasyonuna üye olmayan tek Avrupa ülkesi. Ulusal marş gibi söylenen şarkı, 'La Cumparsita' Türkiye'de her düğünün açılış şarkısıdır. Tango sadece bir dans değildir. Tangobir yaşam stilidir. Tango çoğu şairin şu kelimelerle belirtmeye çalıştığı direkt, duyguların dışa vurumudur: " bir kavganın, kutlamaya dönüşebilme inancı“….
Milonga dansı günümüzde yarışmalarda kullanılan Tango dansının temellerini oluşturmuştur.Milonga dansının karakteristik özellikleri olan baş ve omuz hareketleri Tango dansının gelişmesinde etken olmuştur. 20.yüzyılın başlarında Brezilya Sosyetesi arasında küçük kulüplerde milonga yapmak moda olmuştu.Bu yıllarda milonga adı Buenos Aires deki Ghettoları hatırlattığı için yavaş yavaş değişerek yerini Tango' ya bırakmaya başladı. Tango, özellikle Paris' te yaşayan Arjantinliler sayesinde Avrupa' da yayılmaya başladı. Ancak 1907 yılına kadar erotik bulunması ve benzeri sebepler nedeniyle Londra' da çok kabul görmedi. Bir kaç stil değişikliğinden sonra 1912 yılından itibaren Paris ve Londra'da Tango Partileri, Tango Çayları ve profesyonel dansçılar tarafındanTango Şovları yapılmaya başladı. 1920-21 yıllarında Londra' da düzenlene bir Konferans ile Tango standartlaştırıldı ve 30 lar boyunca gelişimine devam etti.
devamını oku... Adres: Güvenevler Mah. Güneş Sokak 1/1 - Şili Meydanı Tunalı-Ayrancı-Ankara
Salsa Ankara Dans Akademisi - Bahçelievler Tango Kursu
Latin danslarının gözdesi Tangoyu, deneyimli
eğitmenler ile kısa sürede etkili bir şekilde öğrenmek için siz de Salsa Ankara
dans okulumuza kayıt yaptırabilirsiniz. Dört farklı salonla 450 metre kare açık
ve kapalı kullanım alanına sahip, 600 öğrencilik kapasitesiyle Ankara'nın en
büyük dans okulları arasında yer alan kursumuzda 12 farklı dans branşında
eğitim alabileceğiniz gibi Arjantin tangosuyla da tanışabilirsiniz.
Her seviyeye ve içinde dans etme tutkusu olan herkese uygun Ankara tango kursu hizmetimizde
başlangıç ve orta seviyeler için uluslararası dans turnuvalarında derece sahibi
eğitmenlerimizden profesyonel ders alabilirsiniz. Daha önce tango da dahil
olmak üzere herhangi bir dans tecrübeniz olmasa bile güler yüzlü ve dans
eğitimi konusunda yeterli tecrübeye sahip tango dansı hocalarımızla kısa sürede
etkili bir eğitim sürecinden geçerek başarılı bir dansçı olabilirsiniz.
Ücretsiz Tango Tanıtım
Dersi
İçinizdeki tango aşkını dışa vurmak ve ister partnerinizle
isterseniz de diğer kursiyer arkadaşlarınızla tango dansının büyüsüne kendinizi
kaptırmak istiyorsanız yapmanız gereken internet sitemizde bulunan başvuru
formunu doldurmak ya da Whatsapp danışma hattından iletişime geçmektir. Tango
dansını etkili bir şekilde gerçekleştirebilmek için tek yapmanız gereken
istekli olmanız ve hevesinizi kaybetmeden birbirinden eğlenceli kurslarımıza
düzenli olarak devam etmeniz. Bu sayede 3, 6 ve 9 aylık periyotlar halinde
düzenlenen tango dersleri ile siz de dikkat çekici performansa sahip
deneyimli bir tango dansçısı olabilirsiniz.
TANGO
Tango dans olarak 19. yüzyılın sonlarına doğru BuenosAires ve Montevideo (Uruguay'ın başkenti) dolaylarında başladı. İlk başlarda bu bölgede yapılan danslardan sadece bir tanesiyken, kısa zamanda popüler olarak sahnelerde, sokaklarda yerini aldı. 20. yüzyılın başlarında tango dansçıları ve orkestraları, Buenos Aires ve Montevideo'dan Avrupa'ya giderek bu dansı yaymaya başladı. Avrupa'da ilk tango çılgınlığı Paris'te başladı ve sonrasında Londra, Berlin ve diğer önemli kentler de bu salgına katıldı. 1920'lere doğru gelindiğinde tango, New York ve Finlandiya'da da önem kazandı. Tango buralara geldiğinde daha az beden teması olacak şekilde değişime uğrayarak “salon tangosu"'na dönüştü.
1929'da bütün dünyayı etkileyen büyük ekonomik buhran ve sonrasındaki siyasi krizler sırasında Tango, anavatanı Arjantin'de de büyük bir düşüşe geçti. 1950'li yıllarda Juan Perón hükümetinin tangoyu bir milli değer ve ulusal gurur meselesi haline getirmesiyle tango tekrar altın yıllarını yaşasa da Perón hükümeti sonrasında Arjantin'de yaşanan askeri diktatörlük, halkın sosyal mekanlarda toplanmasını yasaklaması ve sonrasında ortalığı kasıp kavuran “Rock'and'Roll" çılğınlığıyla tekrar unutulmaya yüz tutmuştur. Tango, bu dönemlerde küçük dans klüplerinde yaşamını sürdürüp 1980'lerde dünya çapında canlanarak tekrar hayatadönmüştür.
Arjantin'in sokaklarında ilk çıktığı dönemlerde ayıplanan, hor görülen bir dansmış tango. Büyük şehre alışamamış göçmenler sıkıntılarını, hüzünlerini atarlarmış bu dansla sokaklarda. Daha sonra ise salonlara girmiş tango ve tüm dünyaya yayılmaya başlamış, Buenos Aires'ten yola çıkarak. Tabii ki tutkusu, hüznü, yaşanmışlığı, anlamı, güzelliği, öfkesi, hırçınlığı da artmış giderek ve artmaya devam ediyor. Artık, dünyanın her yerinde “milonga" denilen gecelerde her gün yüzbinlerce, milyonlarca insan tango yapıyor.
devamını oku... Adres: Bahçelievler Mahallesi Azerbaycan Caddesi No:35 K:1 Bahçelievler-Ankara
devamını oku... Adres: Odabaşı Caddesi Bahar Sitesi Hanımeli Apartmanı 14/1-B Türkkonut Çayyolu-Ankara
Kadının erkeğin iki omzunu da kavradığı bir pozisyon, doğal olarak dans boyunca oldukça yakın bir duruşu teşvik ediyor. Belki bu pozisyonun günümüzde yaygınlaşmasının sebebi de bununla ilgili olabilir. Özellikle eski zamanlarda gidilen tango gecelerinde çoğu kişi aileleri ve çocukları ile birlikte bu etkinlikleri izleyebiliyorlardı. Bu yüzden, dans eden çiftlerin birbirine bu kadar yakın durması hoş karşılanmıyor olabiliyordu. Günümüzdeyse artık daha özel olarak düzenlenen ve sadece eşlerin katılımının gerçekleştiği gecelerde düzenleniyor. Böylece çiftler daha yakın bir dans duruşu ile dans etmekten de ayrı bir keyif almış oluyorlar.
Bazı görüşlere göre ise, kadının kolunu bu kadar uzatmasının, erkeğin dansını olumsuz yönde etkilediği ve genel itibariyle kadının sol kolunun erkeğin üzerinde rahat bir şekilde tutulmasının gerekliliği savunuluyor.
Burada yeniden belirtilmesi gereken konu şu, eğer erkekle kadının boyları birbirine yakın seviyelerde ise, yakın bir duruş ile dans etmek nispeten daha kolay olacaktır. Ancak eğer kadın erkeğin iki omuzunu da kavrayacak şekilde sol kolunu uzatmakta zorlanıyorsa, bundan vazgeçmelidir. Aksi takdirde kolunu yetiştirmek için kendini sürekli parmak uçlarında yükselmiş halde bulabilir ve hem kendisinin hem de dansın dengesini bozmuş olur.
Genel itibariyle tango dansında önemli olan kadının rahat ve esnek bir pozisyonda durabilmesidir. Elbette bazı zamanlarda içinden geldiği gibi hareket ederek farklı pozisyonları tercih edebilir ancak dansın dengesini korumak adına yukarıda bahsedilen konulara dikkat edilmesi gerekecektir.